Aralık 2019 itibariyle önce Çin’de olmak üzere tüm dünyada COVID-19 ile ilişkili pnömoni salgını başlamış ve çok kısa zamanda belirgin şekilde artmıştır. Bu gelişmeler COVID-19'u sağlık alanında acil durum haline getirmiş ve COVID-19 Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak sınıflandırılmıştır.

Bilindiği üzere henüz COVID-19 tedavisinde etkililiği ispatlanmış ve ruhsat almış bir beşeri tıbbi ürün bulunmamaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından Bilim Kurulu’nun önerisi ile tedavi protokolleri hazırlanmakta ve yayımlanmaktadır. COVID-19 pandemisi konusunda halihazırda uygulanan tedavi protokollerinde yer alan tedavilerin etkililiği ve güvenliliği konusunda veri elde edilmesi ve elde edilen veriler doğrultusunda tedavi protokollerinin değerlendirilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda “COVID-19 Pozitif Hasta ile Temasta Olan Sağlık Çalışanlarında Profilaktik Hidroksiklorokin Sülfat’ın Etkililik ve Güvenliliğini Değerlendiren Çok Merkezli, Paralel Gruplu, Randomize, Açık Etiketli, Faz III Çalışma”, “Hafif ve Orta Şiddetli COVID-19 Olgularında Hidroksiklorokin ve Favipiravirin Güvenlilik ve Etkililiğini Değerlendiren Çok Merkezli, Paralel Gruplu, Randomize, Açık Etiketli, Faz III Çalışma” ve “COVID-19 Tanısı Almış ve Favipiravir Tedavi Kararı Verilmiş 15 Yaş ve Üzeri Gönüllülerde Favipiravirin Güvenlilik ve Etkililiğine İlişkin Gözlemsel İlaç Çalışması” adlı üç adet klinik araştırmanın yapılması planlanmaktadır. Söz konusu klinik araştırmaların temel amacı; öngörülen tedavilerin etkililik ve güvenliliğine dair güvenilir veri elde edilmesi ve efektif tedavi rejimlerinin uygulanmasının sağlanmasıdır. Bunun yanında etkili ve güvenli olmayan ürünlerin geri ödeme sistemine yük getirmesinin önlenmesi de amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda yürütülecek olan klinik araştırmalar için sürecin hızlı ve efektif ilerlemesi adına sözleşme süreçlerinde gerekli hassasiyetin gösterilmesi önem arz etmektedir.
Bilginizi ve gereğini arz ederim.

Dr. Hakkı GÜRSÖZ
Kurum Başkanı