Gelişmiş ülkelerin çoğunda sağlık bilimleri alanında üst düzeyde araştırma ve geliştirme (ArÂGe) faaliyetlerinin yürütüldüğü Ulusal Sağlık Enstitüleri ya da benzer isimlerle anılan merkezler bulunuyor ve ülkemizin de bu kapsamda hizmet veren bir kuruluşunun olması büyük önem taşıyor.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı?nın (TÜSEB) kuruluşu ve görevleri ile ilgili kanunun 26 Kasım 2014 tarihinde Resmi Gazete?de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile merkezi İstanbul?da olan ve bünyesinde 6 enstitüyü barındıran bu yapının kuruluşu tamamlandı.
TÜSEB sağlık bilimleri alanında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu?nun belirlediği öncelikleri ve kalkınma hedeflerini dikkate alarak, ülkeye ve insanlığa hizmet edecek yeni teknoloji ve ürünlerin geliştirilmesini ve üretimini sağlamayı, kendi bünyesinde ya da kamu ve özel hukuk tüzel kişileri ile işbirliği ile ArÂGe faaliyetleri yapmayı, ülkemizde sağlık bilimleri alanında yapılan ArÂGe çalışmalarını koordine etmeyi, desteklemeyi ve bu faaliyetlerin verimli şekilde yürütülebileceği ortamları hazırlamayı amaçlıyor. Bu amaçların tümü oldukça değerli ve yerinde olmakla beraber, kanunla tanımlanan TÜSEB yapılanmasının kurumun bu hedeflere ulaşmasını sağlaması oldukça güç gözüküyor.
Alan belirlemesi için ön çalışma yok
TÜSEB kanunu altı enstitüyü kuruluş aşamasında tanımlayarak Başkanlığın öncelikli hedeflerini belirlemiş bulunuyor: